etek

etek
-ği is.
1. (衣服、裙子的)底边, 下摆, 底襟: \eteklerini beline sokmak 把衣服的下摆掖到腰里
2. 裙子: Bu yıl etekler dizler aşağıda. 今年流行过膝长裙。
3. 垂下物: Çadır eteklerini iyi kapatmalı, içeriye su girer. 必须把帐篷边缘压好, 不然水就会进去。
4. 前襟: paltonun \eteki 大衣的前襟
5. (山)脚, 麓; 台基, 底部, 基底: dağ \eteki 地́ 山麓, 山前地带 dağ \eteki düzlüğü (或 ovası) 地́ 麓原, 山麓冲积平原 Kör duman yamaçlara kadar inmiş, etekteki bahçelerin kavak ağaçlarını da perdelemeğe başlanmıştı. 浓雾沿着山坡而下, 就连位于山脚下花园里的杨树也被雾气笼罩起来。
6. 建́ 出檐, (烟囱等的)帽盖: baca \eteki 烟囱帽盖
7. (人的)阴部
◇ \etek açmak 不贞, 不清白 \etek (i) belde 勤劳的(妇女): Oğluna eteği belde bir hanım bulmak istiyorsan o kızı al aldanmazsın. 如果你想给你的儿子找一个勤劳的媳妇, 你就娶那个姑娘吧, 吃不了亏的。\etek bez 尿布 \etek dolusu 大量地, 丰富地: Etek dolusu para harcadı; çok güzel bir ev yaptırdı. 她花了一大笔钱, 盖了一座非常漂亮的房子。\etek \etek 大量地, 丰富地 \etek kiri 不正当的关系 \etek öpmek 哀求, 央求, 卑躬屈膝, 奴颜婢膝 -den \etek silkmek 放弃, 避免; 断绝(关系): O işten etek silktim. 我放弃了那个工作。\etek tıraşı olmak 刮阴毛 \etek tutmak 当面夸奖, 吹捧 \eteki ayağına dolaşmak 不知所措, 手足无措, 手忙脚乱: Eteği ayağına dolaştı; gülünç duruma düştü. 他手忙脚乱, 笑话百出。\eteki belinde 勤劳的, 能干的(妇女): Eteği belinde, bütün evi o çeviriyor. 她很能干, 操持一大家子。Her işi becerir; eteği belinde bir hanımdır. 她什么活儿都会做, 是一个勤快的女人。\eteki düşük 不整洁的, 不修边幅的, 邋遢的(女人): Kırk beş yaşına kadar bekledi evlenmedi, adamcağız, sonunda eteği düşüğün birine rastladı, talihsizlik işte bu kadar olur. 这个可怜的家伙等到了45岁, 也没成家, 最后遇到了一个邋里拉遢的女人, 也算该他倒霉。\eteki kirlenmek (女人)失贞, 被玷污 \eteki savruk 散漫的, 丢三落四的: Evin içinde eteği savruk biri bulunduktan sonra ne yapsan, ne kadar çalışsan nafile emeğin boşa gider. 自从家里有了这么一个散漫成性的人, 无论你干什么, 无论你多么勤快, 全白费。\eteki temiz 贞洁的, 清白的: Ben o kızı çok iyi eteği temiz tanırım. 我知道她是一个很清白的好姑娘。-in \eteki tutuşmak 火烧屁股, 十分惊恐不安, 惊慌失措: Bütün foyasının meydana çıktığını anlayınca etekleri tutuşmaya başlamıştı. 他明白, 他整个丑恶的真面目已大白于天下, 顿时慌了手脚。\eteki zil çalmak 欢乐, 快乐, 高兴: Amcasının ölümünden zerre kadar üzüntülü görünmüyor, aksine mirasa kondum diye etekleri zil çalıyor. 看来, 对叔叔的死, 她一点儿也不伤心, 反而对得到遗产而高兴。Hemen etekleri zil çalmasın, dur bakalım, işin aslını esasını inceleyelim. 且慢, 让她先别高兴, 我们先看看是怎么回事。\etekindeki taşı dökmek 倾诉, 竹筒倒豆子 -in \etekine düşmek 恳求, 央求 \etekine sarılmak 恳求, 央求 -in \etekine sığınmak 在某人的庇护下 -in \etekine yapışmak 在某人的庇护下: Onun eteğine yapışmakla bir şey elde edeceğini sanma. 你别以为有了她的庇护, 你就能捞到什么东西。\etekini lekelemek 玷污名声
◆ Etek öpmekle dudak aşınmaz. 该求人时且求人, 求人亦不丢人。

Türkçe-Çince Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • etek — I, 68 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • etek — is., ği 1) Giysinin belden aşağıda kalan bölümü 2) Bedenin belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi, eteklik Sevim in eteği bir dikene takılıp yırtılmış, beyaz potinleri çamura batmıştı. R. N. Güntekin 3) Giysinin… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • etek silkmek — 1) el etek çekmek 2) çekilmek, artık karışmamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ETEK — E Tek Dynamics, Inc. (Business » NASDAQ Symbols) …   Abbreviations dictionary

  • ETEK — ICAO Airportcode f. Baumholder Air Base (Germany) …   Acronyms

  • ETEK — ICAO Airportcode f. Baumholder Air Base ( Germany) …   Acronyms von A bis Z

  • ETEK — abbr. E TEK DYNAMICS INC NASDAQ …   Dictionary of abbreviations

  • etek etek — zf. Bol bol, pek çok …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • etek bağı — is., esk. Kadınların iç giysilerinin çarşaf altından görünmemesi için bellerine bağladıkları ince kuşak, şerit, kaytan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • etek belde — sf. Bir işi yapmaya hazır olan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • etek bezi — is. Kundak çocuklarının belden aşağısına sarılan bez …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”